Sırala
Görünüm:
Toplam 14 ürün görüntüleniyor.

Bialetti Mokapot

Kahve, tüm dünyanın tanıdığı, birçok insan tarafından sevilen ve günün hemen her saatinde içilebilen bir içecektir. Tarihi geçmişi oldukça eski olan bu içecek, doğru hazırlanıp uygun miktarlarda tüketildiği takdirde insan vücuduna da oldukça faydalıdır. Bunun yanında, konusu ne olursa olsun yapılan her sohbetin kahve ile birlikte daha keyifli olduğu herkesçe bilinen bir gerçektir

Kültürümüze de hiç yabancı olmamakla beraber klasik “Türk kahvesi”nin dünyanın birçok yerinde sevildiğini söylemek mümkündür. Zaman içerisinde gelişen teknoloji ve yapılan araştırmalarla yeni kahve çeşitlerini ortaya çıkarmıştır. Birçok ülkenin mutfağında kendine has kahve lezzetlerinin olduğunu söylenebilir. Bu konuda, en iddialı ülkelerden biri de kuşkusuz İtalya’dır. Cappuccino, Caffe Mocha, Latte Macchiato ve daha birçok kahve çeşidi dünyanın hemen her yerinde insanlar tarafında yoğun ilgi görmekte ve her daim tüketilmektedir. Fakat bunların arasında İtalya’da en çok sevilen ve adeta diğer kahvelerin özü niteliğindeki Espresso’dan bahsetmemek ülkenin kahve kültürüne saygısızlık olacaktır.

Espresso: Bir İtalyan Klasiği

Başta İtalya olmak üzere dünyanın hemen her yerinden insanların sevdiği bir kahve türü olan Espresso’yu eğer bir kahve kültürünüz yok ise muhtemelen ilk içtiğinizde beğenmeyeceksiniz. Zira, tadı oldukça serttir ve kıvamı da diğer birçok kahveye göre çok yoğundur. Türk kahvesine birçok açıdan benzeyen Espresso’nun en büyük farkı telvesiz servis edilmesi ve Türk kahvesine göre daha kalın bir şekilde öğütülmesidir. Tadı sert olduğu için bazı kahve severler içine çeşitli aromatik katkılar da ekleyerek de tüketebilmektedir.

Espresso’nun Kısa Tarihi

Yapılış yöntemi baz alınırsa Espresso’nun tarihinin 19. yüzyılın başlarına kadar uzandığını söylemek mümkündür. Bu yüzyıl boyunca ismine daha sonra Espresso denilecek kahvenin yapılması için çeşitli yöntemler denenmiş ve her yeni araştırma bizleri bugünkü bildiğimiz Espresso lezzetine daha da yaklaştırmıştır. Yirminci yüzyılın hemen başlarına gelindiğinde ise Espresso yapılışında çok önemli bir gelişmeler yaşanmış ve Espresso dünyada giderek yaygınlaşmaya başlamıştır. Her yeni fuarda farklı modeller ile insanların beğenisine sunulan Espresso makineleri, evlerde, ofislerde ve daha birçok mekânda yerini almıştır. Yapılışı için basıncın zaruri bir kriter olmasından ötürü basınç anlamında gelen “press” sözcüğünün İtalyanca’daki karşılığı olan kelimeden bu kahveye ismi de verilmiştir.

Espresso Yapılışı

Espresso’nun en bilinen özelliği, kahvenin basınç yardımıyla hızlı bir şekilde içilmeye hazır hale getirilmesidir. Yeteri kadar sıcak olan suyun basınç kullanarak kısa bir zaman aralığında kahvenin içinden geçirilmesi suretiyle hazırlanan Espresso, genelde sade tüketilmektedir. Fakat, tadını içilemeyecek kadar sert bulanlar, içine süt, şeker, bal vb. ekleyerek tadını yumuşatabilir. Klasik Espresso makineleri ile yaklaşık 9 bar basınç ve ortalama 90°C’lik bir sıcak su elde edilerek kahve içilebilir hale getirilmektedir. Tabii ki, kahvenin Espresso hazırlamaya elverişli olacak şekilde önceden öğütülmüş olması gerekmektedir.

Basınçlı Espresso Makinelerine Karşı Klasik Demleme Yöntemi: Mokapot

Mokapot, evlerde bulunan ocaklarda çay yapmaya benzer şekilde Espresso yapımını sağlayan bir cihazdır. Espresso sevenler, Mokapot ile evlerinde hızlı bir şekilde bu kahveyi yapabilirler. Evlerde çay yapmak için kullanılan ve klasik demliklere benzeyen bir yapısı bulunan Mokapot sayesinde yoğun kıvamlı Espressolar hazırlanabilir. İtalyan mutfağı için de ayrıcalıklı bir yeri bulunan Mokapot, İtalya’nın köklü firmalarından biri olan Bialetti markası altında üretilmektedir.

Mokapot’un Kısa Tarihi

Türk mutfağının vazgeçilmez parçalarından biri olan cezvenin adeta İtalyan mutfağındaki karşılığı olan Mokapot, ilk olarak 1930’lı yıllarda tasarlanmıştır. Luigi de Ponti tarafından Bialetti firması için tasarlanan ve ilerleyen yıllarda patenti de alınan bu cihazın günümüzde de en büyük üreticisi yine Bialetti firmasıdır. Mokapot’un isminin geldiği yer de oldukça ilginçtir. Kahveleriyle meşhur bir bölge olan Yemen’in Mocha adlı şehrinden esinlenilerek ismine Mokapot denilmiştir.

Mokapot, özellikle ilk çıktığı zamanlarda insanlara büyük kolaylık sağladığı için ve evde klasik yöntemlerle hazırlanabildiğinden kısa sürede tüm dünyada ilgi görmüştür. İlerleyen zamanlarda yüksek satış rakamları ile Bialetti firması da tanınırlığını ciddi oranda artırmıştır. Günümüzde, Bialetti firması Mokapot cihazlarını hala ilk tasarımı üzerinde çok fazla bir değişiklik yapmadan üretmeye devam etmektedir.

Mokapot Nedir ve Nasıl Çalışır?

Klasik Espresso makinelerinin, kahve üretmek için ihtiyaç duyduğu basınç değeri yaklaşık 9 bar’dır. Fakat Bialetti markasının ürünü olan Mokapot ile Espresso yaparken kaynayan suyun ürettiği ve sadece 2 – 3 bar aralığında olan buhar basıncına yeterli olmaktadır. Espresso yapmaya uygun bir şekilde öğütülmüş kahve ve soğuk su ile Mokapot aracılığıyla evlerde bulunan ocaklar üzerinde basit ve hızlı bir şekilde Espresso hazırlanabilmektedir. Mokapot ile Espresso hazırlanışından evvel cihazın ufak bir tanıtımını yapmak da fayda vardır.

Mokapot, üç kısımdan oluşmaktadır. Alt kısmında evlerdeki demliklerin altında da kullanılan klasik su haznesi yer almaktadır. Orta kısmında kahvenin konulacağı filtre bulunmaktadır. Üst tarafta ise demlenen ve içmeye hazır hale gelmiş olan kahvenin dolduğu kısım yer almaktadır. Mokapot’un dış kısmı tamamen alüminyumdan üretilmektedir. Alt ve üst hazneler sekizgen şeklinde bir geometriye sahiptir. Bunun nedeni, yükselen ısının iyi bir şekilde iletimini sağlamaktır.

Bialetti’nin adından sıkça söz ettirdiği ürünü olan Mokapot ile Espresso hazırlarken şu basit adımları izlemek yeterli olacaktır: Mokapot’un alt kısmına emniyet valfi hizasını aşmayacak şekilde su eklenmektedir. Orta bölüme ise taze ve Espresso’ya uygun şekilde hazırlanmış kahve konulmaktadır. Daha sonra ateşle çalışan ocak üzerine yerleştirilerek yeterli süre beklenmektedir. Burada belirtilmesinde fayda olan bir husus vardır; Mokapot alüminyumdan yapıldığı ve alüminyum da manyetik olarak iletken olmadığı için son yıllarda kullanımı giderek artan alevsiz indüksiyonlu ocaklarda Mokapot kullanılamamaktadır. Sıcaklık ile buhar fazına geçen suyun oluşturduğu basınç, kahvenin orta bölümdeki filtreden geçerek üst taraftaki haznede birikmesini sağlamaktadır. Böylelikle, Espresso demlenerek içilebilir hale gelmektedir.

Bialetti markası halihazırda Mokapot’un beş farklı modelini piyasaya sürmektedir. Bu modelleri birbirinden ayıran en büyük özellik ise demlenen Espresso’nun miktarlarıdır. Mokapot modelleri arasında 1, 3, 6, 9 ve 12 fincanlık seçenekler mevcuttur ve ürün fiyatları da büyüklüğe göre artmaktadır. Bu arada Espresso’yu tüketim sıklığınıza ve kaç kişilik hazırlayacağınıza bağlı olarak optimum bir seçim yapmanızda fayda vardır. Zira, gereğinden büyük veya küçük bir model almak hiçbir zaman daha avantajlı olmayacağı gibi hazırlanan Espresso’nun lezzetini de olumsuz yönde etkileyecektir.

Mokapot Kullanımında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Eğer yakın zamanda bir Mokapot almayı düşünüyorsanız, ürün hakkında bilmeniz gereken en önemli konu, temizlik yaparken asla ve alsa deterjan kullanılmaması gerektiğidir. Bialetti firmasi, Mokapotların temizliğinin sadece su ile yapılmasını belirtmektedir. Ürün parçaları yıkandıktan sonra ayrı ayrı kurumaya bırakılmalıdır.

Mokapot’u oluşturan bölümler arasında gerçekleşecek sızıntının muhtemel nedeni ise sızdırmazlığı sağlayan contaların zaman içerisinde eskiyerek işlevini kaybetmesidir. Bu contalar, belirli periyotlarda değiştirilmelidir.

Bir diğer önemli konu da, her Mokapot ürünü ile kapasitesi kadar Espresso hazırlanması gerektiğidir. Yani, ürünün kapasitesi 6 fincan ise, suyu az koyup 2 – 3 fincanlık Espresso demlemek mümkün değildir.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.